TERMAL SUYUN SAĞLIK YÖNÜNDEN FAYDALARI
SU ANALİZ RAPORLARININ TIBBİ BALNEOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ
Prof. Dr. M. Zeki Karagülle
Pertek, Singeç Çayı, sk-4 sondajı, sk-7 altı kaynak, kaptaj-2 ve geçit yaka hasır isimli su kaynak ve sondajları analiz raporları sonuçlarına dayanılarak aşağıdaki tıbbi balneolojik değerlendirme yapılmıştır.
Balneolojik Kimyasal Sınıflandırma ve Özellikler
İncelenen, su numunelerinin iletilen fiziko-kimyasal analiz sonuçları değerlendirildiğinde, su sıcaklıklarının en az 24 derece ( geçit yaka hasır) ve en yüksek 37,8 derece (kaptaj-2) saptandığı görülmüştür. Bu değerler termal sular için eşik değer olan 20 derecenin üzerindedir ve bu suların ''termal su'' niteliği taşıdığını göstermektedir. Raporlarda verilen değerlerden toplam mineralizasyonlar hesaplandığında, en düşüğü yaklaşık 2200 mg/L düzeylerinde (geçit yaka hasır) ve en yükseği de yaklaşık 2400 mg/L düzeylerinde (sk-4 sondajı) bulunmuştur. Bu değerler mineralli sular için alt sınır olan 1 g/L'nin üzerindeolduğundan tüm bu sular ''mineralli su'' niteliği taşımaktadır. Kısaca, söz konusu incelenen sular kaplıca tıbbında ''termomineral sular'' grubunda yer almaktadır. Bu tür sularda geçerli sınıflandırma olan %20 milivali aşan iyonlarına göre ise ''kalsiyum magnezyum bikarbonatlı karışık termomineral sular'' grubuna dahildirler.
Şöyle ki, kalsiyum; en yüksek %69 milival (kaptaj-2) en düşük %61 milival (geçit yaka hasır), magnezyum; en yüksek %29 milival (geçit yaka hasır), en düşük %13 milival(sk-4 sondajı) ve bikarbonat; en yüksek %91 milival (sk-7 altı kaynak), en düşük %87 milival (kaptaj-2) düzeylernde hesaplanmıştır.
Diğer taraftan, insan sağlığı üzerine olumlu ve/veya tedavi edici etkileri için belirlenmiş düzeyler açısından fiziko-kimyasal analiz sonuçları değerlendirildiğinde, incelenen sularda kalsyum, magnezyum, bikarbonat, florür, bor, nikel ve silisyum düzeyleri dikkat çekicidir.
Şöyle ki, incelemeye konu olan sularda bikarbonat ve florür düzeyleri kaplıca tıbbi yada termal tıpta özellikle içme kürlerinde bu unsurlar için önerilen eşik değerlerin üzerindedir.
Bikarbonat için bu eşik değer 1300 mg/L'dir ve bikarbonat en yüksek 1650 mg/L (sk-4 sondajı ve sk-7 altı kaynak) ve en düşük 1500 mg/L (geçit yaka hasır) bulunan değerleriyle tüm bu sularda eşik değerin üzerindedir. Florür için söz konusu eşik değer ise 1 mg/L'dir. Florür üç örnekle bu düzeyin üzerinde saptanmış; 17 mg/L (kaptaj-2), 5 mg/L (sk-7 altı kaynak) ve 3,8 mg/L (geçit yaka hasır) ve sadece bir su örneğinde 1 mg/L altında (sk-4 sondajı) bulunmuştur.
Diğer yandan, saptanan kalsiyum değerleri üç örnekte 400 mg/L, sadece birinde 340 mg/L (geçit yaka hasır) ile oldukça yüksek düzeydedir. Yine, bulunan magnezyum düzeyleri en yüksek 100 mg/L (geçit yaka hasır) ve en düşük 48 mg/L (sk-4 sondajı) ile görece yüksektir. Kaplıca tıbbı ya da termal tıpta özellikle içme kürlerinde kullanımda kalsiyum için önerilen eşik değerin 500 mg/L, magnezyum için önerilenin ise 150 olduğu göz önüne alınırsa bu sulardaki kalsiyum ve magnezyum düzeylerinin önemi ortaya çıkar.İçme Kürlerinde Kullanım
Bikarbonat içeriklerine bağlı olarak; beklenen spesifik etkileri nedeniyle uygun miktarlarda içildiğinde aşağıdaki durumlarda yararlı ve destekleyici etkileri söz konusu olabilecektir;
Mide ve ince bağırsakların fonksiyonel rahatsızlıkları
Kronik ve tekrarlayan ülserler (destekleyici)
Diabetes mellitus (diğer tedavilerde kombine ve destekleyici)
Gut Hastalığı (diğer tedavilerle kombine ve destekleyici)
Böbrek ve idrar yolu taşlarının önlenmesi
Litotripsi (Taş kırma) ve Taş ameliyatları sonrası
Kronik idrar yolları iltihapları (destekleyici, E. Coli infeksiyonları dışında)
Kalsiyum içeriklerine bağlı olarak; uygun dozlarda içilmes halinde günlük kalsiyum gereksiniminin bir kısmı karşılanabilir.
Şöyle ki; 1 litre içilmeleri halinde yaşa ve cinsiyete göre günlük 800-1500mg arasında değişen kalsiyum gereksinimin yaklaşık %25-50'si karşılanacaktır. Böylece kalsiyum eksikliğinde oluşan aşağıdaki durumların önlenmesinde yararlı olmaları beklenir; Raşitizm Osteoporoz Ayrıca; Kemik ve dişlerin, gelişmesinde ve sağlamlığında,Kalp kası ve çizgili kasların yeterli çalışmasında yeterli kalsiyum desteği sağlayarak etkili olmaları söz konusudur.Magnezyum içeriklerine bağlı olarak; mineralli sulardaki magnezyumun diğer, besinlere göre daha fazla ve kolay emildiği yönündeki kanıtlar ışığında, aşağıdaki durumlarda yararlı ve destekleyici etkileri söz konusu olabilecektir; magnezyum eksikliğinin risk faktörü olduğu kabul edilen diabetes mellitus, iskemik kalp hastalığı, ani kardiyak ölüm ve inme gibi hastalık ve durumlardan korunmada, egzersiz sonrası, hamilelik-laktasyon dönemlerinde ve yaşlılıkta artan magnezyum ihtiyacının karşılanmasında, sağlıklı kemik gelişimini desteklemekte.Florür içeriklerine bağlı olarak; beklenen spesifik etkileri nedeniyle aşağıdaki durumlarda uygun miktarlarda içildiklerinde yararlı ve sağlığı destekleyici etkileri beklenmelidir; Beslenmede florür eksikliği Çocuklar ve gençlerde diş çürüklerinin önlenmesi Hamilelikte ve yetişkinlerde florür eksikliği Diğer yandan, 1,5 mg/L üzerindeki florür içeriği nedeniyle, bu suların uzun süreli içilmesi durumunda dişlerde kararma ve sararmayla seyreden ''dental florosis'' denilen durumun oluşması söz konusudur. Yine, aynı nedenle, özellikle 0-7 yaş arası çocukların bu suları içmeleri uygun olmayacaktır.
İçme kürlerinde kullanımda yüksek silisyum, nikel ve bor düzeylerine bağlı etkiler de beklenmelidir. Özellikle silisyumun metabolik etkileri devreye girecektir. Ayrıca borun beyin fonksiyonlarındaki olumlu etkileri de söz konusu olabilecektir. Nikelin içme kürlerindeki etkisi ise henüz bilinmemektedir. Dolayısıyla, bu kullanım için ön bilimsel çalışmalara gereksinim vardır.
İnhalasyon Uygulamalarında Kullanım
Bikarbonat, kalsiyum ve magnezyum içerikleri nedeniyle, ekspektoran, antiallerjik ve spazmolitik etkileri nedeniyle alt solunum sistemini ilgilendiren bazı hastalıklarda. Örneğin;
Astma Bronşiyal
Kronik Bronşit gibi hastalıklarda kullanılabilirler.
Ayrıca, irrigasyonlar ve lavajlar şeklinde, aşağıdaki üst solunum yolu hastalıklarında, destekleyici kullanımları da olabilir.
Larenjit
Farenjit
Sinüzit
Ancak hemen belirtilmelidir ki, bu tür kullanımlar için de bilimsel çalışmalara gereksinim vardır.
Kombine Kaplıca Kürlernde Kullanım
Sağlıklı kişilerde sağlığı koruma ve güçlendirme amacıyla, aşırı yorgunluk, bitkinlik ve tükenmişlik durumlarında, zinde, yenilenmiş, dinç ve rahatlamış olarak yeniden rutin iş ve günlük yaşantıya geri dönme amaçlı incelenen bu özel balneolojik suyun kombine kullanımı (banyo, inhalasyon ve içme uygulamaları şeklinde) ve diğer kaplıcalarda uygulana masaj, egzersiz, hamam, sauna vb. diğer ek uygulamalarla birlikte kompleks/kombine termal/kaplıca kürleri şeklinde kullanımı özellikle şu durumlarda değerlendirilebilir;
Sağlıklı bir yaşlanma için anti-yaşlanma kürleri,
Strese karşı anti-stres kürleri,
Aşırı kilo (şişmanlık) sorununda anti-obezite kürleri,
Daha dinç bir vücut ve sağlıklı organ fonksiyonları için koruyucu kürler.
Sonuç Yorum
Günümüz bilimsel tıp yada kanıta dayalı tıp yaklaşımı gereği, incelenen bu özel balneolojik suların bu değerlendirmede belirtilen yöntemlerle ve belirtilen durumlarda amacına uygun bilimsel kullanımı için kullanım yöntem ve dozlarının bilimsel çalışmalarla araştırılıp kanıtlanması gerekir. Yine, incelenen bu termomineral sularla balneolojik ve kaplıca/termal tedavilerin uygun ve etkin düzenlenmesi ve yürütülmesinin garantisi olarak Tıbbi Ekolojik ve Hidroklimatoloji Uzmanı Hekimin görev yapması sağlanmalıdır.
Prof. Dr. M. Zeki Karagülle
Kaynaklar
Karagülle M.Z Kaplıca tedavisinde termal, mineralli ve termomineral sular. Karagülle M.Z
(Ed.) Balneoloji ve Kaplıca Tıbbı. Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul 2002:37-51
Karagülle M.Z. Kaplıca tedavisi, balneoterapi, hidroterapi. Beyazova M. Gökçe-Kutsal Y(Ed.) Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Güneş Kitabevi, Ankara 2000:878-908
Karagülle M.Z. Balneoterapide kullanılan termal ve mineralli sular ve etkileri- Karagülle M.Z Doğan MD (Ed), Kaplıca Tıbbı ve Türkiye Kaplıca Rehberi. Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul 2902:23-29
Son olarak en yüksek 77,3mg/L (kaptaj-2) ve en düşük 57mg/L (geçit yaka hasır) saptanan silisyum oksit (SİO2) düzeyleri,en yüksek 11,8mg/L (sk-4 sondajı) ve en düşük 5 mg/L altında (geçit yaka hasır) saptanan nikel düzeyleri ve üç örnekte 2 mg/L altında ve birinde 1.85 mg/L düzeyinde saptanan bor düzeyleri de görece yüksek değerler olarak not edilmelidir. Analiz sonuçlarında incelenen su örneklerinin kükürt, karbondioksit ve radyoaktivite değerleri yer almamıştır. Bu yüzden bu unsurlar ile ilgili bir balneolojik değerlendirme yapılamamıştır.
Her dört su örneğinin 6.4 ve 6.5 pH değerleri dikkat çekicidir. Hepsi alkali karakterdedir.
Balneolojik-Biyolojik Özellikler
İncelenen sularda tarımsal yada organik kirlenme göstergesi kabul edilen nitrit (NO2) ve nitrat (NO3) düzeyleri değerlendirildiğinde, nitrit (NO2) değerleri hepsinde 0,07 mg/L altında, nitrat (NO3) değerleri ise üç örnekte 4,4 mg/L altında ve birinde 4,9 mg/L (geçit yaka hasır) düzeyinde saptanmıştır.
Mineralli sularda bu tür kirlilik göstergesi olarak 0,1 mg/L üzerinde nitrit (NO2) ve 50 mg/L üzerinde nitrat (NO3) konsantrasyonları alınmakta, bu sınır değerlerin üzerinde saptanan düzeylere izin verilmektedir. Oysa, incelenen termal mineralli sularda bulunan değerler izin verilen bu maksimum limitlerin çok altındadır bu nedenle, su örneklerinin tarımsal yada organik kirlilik açısından kusursuz oldukları düşünülmüştür.
Suların bakteriyolojik analizleri elde olmadığından bakteriyolojik özellikleri ile ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır.
Termal Tıpta Kullanım ve Balneoterapötik Endikasyonlar
İncelenen-termomineral sular termal tıpta geniş bir kullanım alanı bulabilir ve banyo, içme ve inhalasyon uygulamaları bunların kombinasyonu şeklinde bir dizi hastalık ve durumda balneoterapötik kullanım endikasyonları olabilir.
Banyo Kürlerinde Kullanım
Bu termal mineralli sular uygun koşullarda 34-36 derecede izotermal, 36-38 derecede termal, 38-42 derecede hipertermal banyo kürlerinde, 30 derecenin altındaki sıcaklıklarda da hipotermal banyo uygulamaları ve egzersiz havuzlarında kullanılabilir.
Özellikle termomineral nitelikleri nedeniyle hareket sisteminin aşağıdaki hastalıklarında koruma, tedavi ve rehabilitasyon amaçlı kullanılabilir;
Dejeneratif eklem hastalıkları (osteoartritler)
İnflamatuar romatizmal hastalıklar (romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi)
Yumuşak doku romatizmaları (fibromyalji sendromu gibi)
Kronik bel ağrısı.
Yine, bazı nörolojik ve ortopedik durumlarda rehabilitasyon amaçlı kullanılabilirler. Örneğin;İnme Nevraljiler Ortopedik ameliyat ve kırıklar sonrası dönem Banyo kürleri şeklinde bazı deri hastalıklarında kalsiyum ve bikarbonat içeriklerine bağlı olarak yararlı etkileri nedeniyle endikasyon kazanabilirler. Özellikle, güneş ışığı ile kombine edilerek balneoterapi helioterapi kombinasyonları şeklinde aşağıdaki cilt hastalıklarında kullanılabilirler;
Psöriasis
Egzama
Akne.